Kadın cinayetleri, toplumumuzun en önemli yüz karartıcı ve utanç verici sorunlarından birisidir. Ne yazık ki bu cinayetler toplumumuzda artık normal karşılanıp pek tepki verilmemektedir.
Her gün en az 1 kadının cinayete kurban gittiği ülkemizde televizyonda veya bir gazete de kadın cinayeti haberi gördüğümüzde maalesef artık şaşırmıyoruz ve üzülmekle kalıyoruz. Aslında çok büyük bir vahşet olan bu olayın artık gözümüzde normalleştiğinin farkında bile değiliz.
Bunu bu cinayetlerin artık manşet olmayıp 3. sayfalara düşmesinden de anlayabiliyoruz. Ülkemizde bir açıklamaya göre son 8 yılda 2000 kadar kadın öldürüldüğü söylenmektedir.
Bu cinayetler genellikle eş veya eski eşler tarafından işlenmektedir.
Sebeplerine geldiğimizde ise çoğumuzun aslında ironik şekilde gülüp geçilecek şeyler olması vahşetin büyüklüğünü gösterir niteliktedir. Yemek olmadığı veya salçası tuzu gibi küçük nedenler bile cinayet sebebi sayılabilmektedir.
Cinayetlerin en büyük sebebi toplum yapımız ve çocukların yetiştirilme tarzından kaynaklanmaktadır. Toplumumuzda bilindiği gibi erkekler her açıdan daha rahat yetiştiriliyor.
Kız çocuğu yapmaz, etmez, yakışmaz! Erkek çocuğu bu olacak o kadar! En büyük neden burada yatmaktadır. Kız çocuklarına terbiye verdiğimiz kadar erkek çocuklarına da aynı terbiyeyi vermeliyiz.
Kız çocuğuna nasıl ki iffetini koru diyorsak, aynısını erkek çocuklarına da yapmalıyız. Namusun cinsi yoktur! Namus kız çocuğuna öğretildiği kadar erkek çocuğuna da öğretilmelidir. Ve hemen hemen bütün Türk ailelerinde kullanılan bir cümle ‘Çok Canlar Yakacak Benim Oğlum’ bu cümle çok yanlıştır ve çocuğun bilinçaltına cinsellik ve şiddeti yerleştiren bir terimdir.
Aile içi yaşanan şiddet de çocukları olumsuz etkilemektedir. Bir aile ne kadar mutluysa çocuk da o kadar mutlu olur ve şiddete karşı o kadar uzak olur.
Bir problemle karşılaştığı zaman şiddete başvurmak aklına gelmez. Ama şiddet olan bir evde büyümüş bir birey gördüğü şeyleri uygular. Bu yüzden bir geçimsizlik varsa aile de çocuklara yansıtılmamalıdır.
Aile ve yetiştirilme dışında RTÜK ve devlette belirli düzenlemeler getirmelidirler. Şiddet gören kadınların konusu çoğu dizi ve filmlerde bulunmaktadır.
Konusu ne kadar eleştirel olursa olsun bu tür konular bireylerin bilinçaltına yerleşmekte ve küçük bir öfke anında dışarı vurulup cinayetler işlenebilmektedir.
Duymazdan gelinmemelidir. Dışarıdan gelen seslere kulak tıkanılmamalıdır. Aile içi şiddet çoğu kez dışarıdan duyulur. Cinayete kurban giden kadınların çoğunda komşular bağrışma sesi duymakta ve tepki vermemektedir. Polisi aramak belki bir kadının hayatını kurtarabilir. Hiç bir şiddete tepkisiz kalınmamalıdır. Kadınını koruyamayan bir millet hiç bir zaman gelişemez, geriler.
3 yorum bulunmaktadır. “Kadın Cinayetleri Nasıl Önlenir?”
4 Şubat 2024 saat 19:01
Emeğine yüreğine kalemine sağlık çok güzel bir paylaşım olmuş başarılarının devamını diliyorum
9 Şubat 2024 saat 10:13
Emeğine kalemine sağlık güzel bir paylaşım olmuş .
9 Şubat 2024 saat 10:17
Emeğine sağlık